12 Mayıs 2014 Pazartesi

Mülk Suresi 2. Ayet (3. Bölüm)

   Li yeblüveküm... Sizi sınasın diye. Demek ki Allah (c.c.) belli koşulları varetti, mesela güzellikleri varetti, test unsuru olarak. 


   İnnâ cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ. (1)

   Biz yeryüzünde ne kadar zinet, ne kadar güzellik varsa hepsini varettik, niçin, onları sınayalım diye. Demek ki varlıktaki güzel şeyler de sınavın bir aracı, aynı şekilde kötü şeyler de, musibetler de sınav aracı.

   ...belevnâhum bil hasenâti ves seyyiâti leallehum yerciûn. (2)

   Güzel şeylerle de onları sınadık, kötü şeylerle de sınadık.


   Kullu nefsin zâikatul mevt, ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneh, ve ileynâ turceûn. (3)

   Her can ölümü tadacaktır. Biz sizi denemek için hayırla da şerle de imtihan ederiz. Sonunda bizim huzurumuza getirileceksiniz.

   İyi ve güzel şeylerin sınavından Allah'ın beklediği, kulun bunlara karşı şükürde bulunması, bunların sahibini yok saymayıp O'na karşı şükran hissetmesi, kulluğa yönelmesi.

   Hatırlayın Süleyman (A.S.) 'ı, Sebe melikesinin tahtını istediğinde "İlim sahibi o zat dedi ki, ben o tahtı sana, sen gözünü kırpmadan getiririm" Hz. Süleyman (A.S.) o uzak diyardan istediği tahtı karşısında görünce, -belki insanın kendini birşey zannedeceği, çok kritik bir sahne- diyor ki; haza min fadli Rabbi- Bu Rabbimin fazlından, benden değil. Ne kendinden biliyor, ne de yapan kimseden. Demiyorki -nasıl becerdin, sen ne kadar yetenekli birisin. Bu Allah'ın (c.c) bana yaşattığı bir güzelliktir, diyor. Niçin, li yeblüveni- beni sınasın diye. E eşkurü em ekfur- şükür mü edeceğim, yoksa kendimi birşey mi zannedeceğim.

   Bütün güzellikler, Allah'ın (c.c.) hayatımıza kattığı, gözbebeğimiz olan bir çocuk veya ihsan ettiği bir mülk, güzel bir araba, güzel bir eş, hayatın her türlü güzelliği kişideki şükrü yoklayan bir unsurdur.


   Allah (c.c.) İbrahim (A.S.) ıda ihsan ettiği lutuflar üzerinden imtihana çekmiştir. Bunlar hep bela' dediğimiz sınav aracı olan şeyler. Kendisine evlat nasibedince evladı üzerinden sınav etmiş.

   Ve izibtelâ ibrâhîme rabbuhu bi kelimâtin fe etemmehun... Bir vakit Rabbi İbrahim'i bir takım kelimelerle ( emirlerle) sınamıştı, O'da onları hakkıyka yerine getirdiğinden...(4) 

   Yani Allah'ın Elçileri beladan uzak olan, sınavdan muaf tutulan kimseler değil, tersine daha sıkı sınandıklarını görüyoruz. Allah (c.c.) İbrahim'i (A.S) imtihan etti, O'da busınavlardan geçmiştir, bunları tastamam yerine getirmiştir, diye ayette notunu da zikrediyor Allah (c.c).

   Dolayısıyla gelen bir evlatta sınav aracıdır. Kulun ona olan sevgisi, tutkusu an gelip Cenab-ı Hakkı geride bırakacak mıdır, bırakmayacak mıdır? Kul herdem Rabbinden taraf mı kalacaktır, yoksa kendisini evladıyla özdeşleştirip Rabbini unutacak mıdır? Bunların hepsi sınav için verilmiş şeyler.


(1) Kehf/7
(2) Araf/168
(3) Enbiya/35
(4) Bakara/124

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder